5 ay 2 gün

içime sinmedi yazım, daha anlatacaklarım var. hiç bitmiyor. evin su ile otururken o kafede kafamı kaldırdım çok saçma bi noktaya. bana bakıyordu. o mu dedim la o mu. oymuş. utandım. yanımıza geldiler. 5 ay 2 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi sarıldık öpüştük. zaten tanımadığım insanların yanında çok konuşamam bi de o gerginlikle çifter çifter gerginliğim mevcut bulundu. o an cidden kimseyi duymadım lan ben. hiçbir ses gelmedi bana. gerginliğimi görememek için kör olmak gerekirdi o an. sonra şunları düşündüğümü fark ettim: neler değişti yine hayatımda? düşündüm kendi hayatımı, film şeridi gibi tabi. bi duygulandım. sonra kendimi geçtim acaba o ne yaşadı dedim. beni siklemediği bilyon saniye içinde hiç aklına gelmemişimdir. her karşılaşışımızda saygısızca birbirimizi yok saydığımız anlarda falan belki gelmişimdir aklına. aslında gelmemeliydim de sanırım ama cidden ne yaşadığını merak ediyorum lan. belki onun da başına çok saykodeli şeyler gelmiştir. ne biliyim berfunde büyü müyü yapmıştır klshdkjgdsgf. mesela şunu diliyorum. otursak saatlerce bu 5 ayı konuşsak. o 5 ay boşlukmuş gibi olsun yani. biz yeni tanışıyor olalım falan. ay ne biliyim bana şu oldu sana noldu diyelim.  gerçi bu damien rice-accidental babies'in de etkisi olabilir slkdgjklfgh ama uzundan da uzun geldi bu 5 ay, düşününce yarım sene bile değil ama yine düşününce bu kadar kısa madem niye değişti hayatım yine. yeniden. bir garip yolcuyum hayat yolunda yolumu kaybetmiş perişanım beeen mecnun misali vsvs. muç.