zayıflayacağım diye kaslarımı falan yırtacağım herhalde. çok zorluyorum kendimi ama hedefe tam odak kanks ;) tatil başladı başlayalı aslında çok işsizim ama bir düşündüm sürekli de bir şeyler yapıyorum. ama boş işler resmen. smiths tişörtü yaptırıyorum umarım güzel olur lan. çok hevesliydim, maybe you don't know karşiim de. bundan dolayı da sürekli smiths dinliyorum. bir insan nasıl hem bu kadar hüzünlü hem de neşeli (ya da neşeli melodili) şarkılar yazabilir anlamıyorum. sanırım o da benim gibi çok kişilikli. istanbula az kaldı, çok heyecanlı olmakla birlikte belli etmek istemiyorum, çünkü bir şeyi çok isteyince hep bir bok oluyor. neyse. seni de göreceğim. gizem'i de :w. psikolog beni eylüle kadar saldı, hayatımdaki şeyleri not etmeye devam etmeliymişim lakin. eylülde balkan turu yapmayı planlıyoruz kuzenimle. bu arada yine saçma rüyalar gördüm. ekin'i gördüm of kors may hors. istanbula gittiğimde bana diyor ki gel bizde kal. ne alaka knk diyorum. 193/195 aramaları içindeyim -evlerine giden otobüsün numarası buydu (ay please please please let me get what i want çalmaya başladı ühühü). neyse. böyle gidiyorum, demek ki içimde bir istek var la böyle bir şeye karşı. tövbeler olsun. gidiyorum. evin içi çok karanlıktı ama. sonra eylül nerde diye soruyorum, az diğilim. o yok biz ayrıldık ohoo diyor. konuşuyor falan, bir şeyler anlatıyor. konu eylüle geliyor, eylülün yeni sevgilisi varmış, aykutmuş (araştıracam lan belki vardır böyle biri). çok iyiymiş üçünün arası. sonra bana diyor ki her eski sevgilimle arkadaş kaldım bir seninle kalamadım gizem, neden izin vermiyorsun? ve uyandım. son cümle çok üzücüydü. o olmasaydı rüyaydı deyip geçecektim ama son cümle olunca ake yine çok gerçekti, nolur gerçek olmasın diye dua ettim. işte beyle.